Dilan ve Engin Polat, Kıvanç ve Beren Talu çiftinin dolandırıcılık iddiaları ile ilgili gündem eskimiyor. Gazeteci İsmail Saymaz, bu isimlerin davasının kapatılması için konuşulan paralara ithafen bugünkü yazısında suçunu itiraf eden bir dolandırıcının çarptırıldığı cezayı açıkladı ve şöyle diyebildi, ‘Sen misin pişman olan!’
Kaynak: https://www.gercekgundem.com/guncel/d…
Son dönemlerde ‘kara para aklama’ ve ‘vergi kaçırma’ suçlamalarıyla yargı süreci devam eden ve lüks yaşam tarzlarıyla sosyal medya platformlarında adlarından sıkça söz ettiren Dilan ve Engin Polat çifti, gündemin odağı olmaya devam ediyor.
Bu çarpıcı gelişmelerin yanı sıra, İbrahim Kara adındaki bir vatandaşın ‘dolandırıcılık’ hikayesi de gündeme damgasını vurdu.
Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, bu ilginç hikayeyi köşesine taşıdı. Saymaz’a göre, Kara, altı yıl önce ‘Aktif Kredi’ isimli bir Facebook sayfası kurdu.
Sayfada “Bankadan kredi alamayanlara kredi sağlanır” şeklinde bir ifade kullandı. İletişime geçen kişilerden ‘masraf’ adı altında 30100 TL talep etti.
Bu talebe uyan 14 kişi, kartsız işlem yoluyla para transferi gerçekleştirdi. Bu işlemler sonucunda Kara’nın elde ettiği toplam miktar 650 TL oldu.
13 Temmuz 2017’de Bursa’da yaşanan olayda, vicdan azabı çeken Kara, kendini Bursa Emniyeti Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği’ne teslim etti.
Kara, işlem yapmadığı parayı aldığını ve bu durumdan dolayı pişman olduğunu belirtti. Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Kara’ya ‘bilişim sistemleri araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’ suçlamasıyla dava açtı.
Mahkeme sürecinde, Kara’ya para gönderen 14 kişi ifade verdi. Bu kişilerden yedisi herhangi bir şikayette bulunmazken, üçü para yatırmadığını iddia etti ve dört kişi şikayetçi oldu.
Şikayetçilerden biri 600 TL gönderdiğini iddia ederken, aslında 30 TL ve 50 TL gönderdiği ortaya çıktı. Bu kişi, mahkemeyi yanıltmaya çalışarak 450 TL zarar gördüğünü ve bu zararın 300 TL’sinin karşılanmasını istedi; ancak almadığı paradan ‘indirim’ talep etti.
Kara, İzmir Dikili’deki bir devremülk sitesinde çalışan bir işçiyken, İstanbul’daki baba evine gönderilen tebligatın geri dönmesi sonucu gözaltına alındı.
Mahkeme, Kara’nın zararı nasıl karşılayacağını belirtmedi. Bir sonraki duruşmada, her suç için ayrı ceza verileceği ve Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinin ‘i’ fıkrasının uygulanmayacağı belirtildi. Bu maddeye göre, “sanık dava açılmadan önce pişmanlık gösterip zararı karşılarsa ceza üçte ikiye indirilir.”
Kara, kendisini ihbar ettiği ve zararı karşılamak istediği halde, Emniyet’ten “Parayı şuraya yatır” şeklinde bir yönlendirme almadığı için bu haktan yararlanamadı. Mağdurların banka hesap numaralarını bilmediği için de ödeme yapamadı.
Aslında, mahkemenin kendisine parayı nereye yatıracağını belirteceğini düşünüyordu. 14 Ocak 2021’deki duruşmada, “Vicdanen rahatsız olduğum için polise başvurdum. Dolandırdığım kişilerin parasını ödemek istiyorum” dedi.
Saymaz, Kara’nın 13 Nisan 2021’de dolandırıcılık suçlarından dolayı haberi olmadan yargılandığını ve her bir suç için 3 yıl 4 ay hapis ile 80 TL para cezasına çarptırıldığını bildirdi.
Toplamda 46 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Saymaz, kararın Kara’nın resmi adresine değil, ailesinin olmadığı bir markete gönderildiğini aktardı. Tebligatın marketten geri döndüğünü ve ilanen tebliğ edildiğini belirtti.
“Eğer MERNİS’teki resmi adresine gönderilseydi, belki tebligat Kara’ya ulaşabilirdi. İtiraz edilmediği için cezası kesinleşti. Kara, 26 Eylül 2023’te ailesini ziyaret etmek için İstanbul’a geldiğinde havalimanında tutuklandı ve Ümraniye Cezaevi’ne gönderildi. Şu anda cezaevinde 26. gününü geçiriyor.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
